1) Prehistorik Batı Nekropolü ve Kandilkırı
Yerleşmesi
Kandilkırı
prehistorik yerleşim alanında daha önceki yıllarda bazı kesintiler olmasına rağmen
hazırlanan çalışma programı çerçevesinde kazılar yapılarak, ortaya çıkartılan
verilerin koruma önlemleri alınmıştır. 2020 Kazı Sezonunda Laodikeia Antik
Kenti’nin Batı Nekropolü yakınında, 100x100 m’lik kent karelajında N/27
plankaresinde yer alan Kandilkırı Mevkii’nde 2018 yılında yürütülen kazı ve
jeoradar tarama çalışmalarının ardından, 2020 kazı sezonunda kazı ve
araştırmalara devam edilmesi planlanmaktadır. Bu çalışmalarda amaçlanan, daha
önceki yıllarda ulaşılamamış olan yerleşmenin kuzey sınırının açığa
çıkarılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, 2-3/H açmalarının bulunduğu alanda
jeoradar taraması yapılması ve buradan alınan sonuçlara göre bu kesimde
kazılara devam edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca 2018 yılında jeoradar ile
taranan, 2. Tabaka yerleşiminin sınırları dışında yer aldığı düşünülen 1-2/A-D
açmalarının olduğu doğu alanda kontrol sondajları atılması planlanmaktadır. Bu
şekilde hem 2. tabaka yerleşmesinin doğu sınırının yapısı anlaşılmaya
çalışılacak hem de bu kesimde 3. ya da 4. tabakalara ait mimari elemanların
olup olmadığı kontrol edilmiş olacaktır.
 |
2) Güney Agora Sokağı Kazı Çalışmaları
Laodikeia,
Helenistik Dönem’den itibaren hippodomik sistemde planlanmıştır. Antik kentte;
Suriye Caddesi, Stadyum Caddesi, Efes Caddesi, Aphrodisias Caddesi ve
Hierapolis Caddesi olmak üzere beş önemli ana cadde ile bunlardan ayrılan ve
kesişen sokaklar yer alır. Kent
planlamasında doğu-batı doğrultulu uzanan (decumanus maximus) ve 900 m.
uzunluğa sahip olan Suriye Caddesi, güneyde Caracalla Nymphaeumu
ile kesişerek kuzey-güney yönlü uzanan (cardo maximus) Stadyum Caddesi’ne
bağlanarak ayrılmıştır. Bu ana caddeye
kentin en önemli yapılarından biri olan Stadyum’a ulaştığı için Stadyum
Caddesi olarak adlandırılmıştır. Bu ana caddeden, Batı Tiyatrosu, Güney
Hamamı-Gymnasium Kompleksi ve Efes Portikosu ile Efes Caddesi gibi kentin diğer
önemli noktalarına ulaşım sağlanmaktadır. Stadyum Caddesi’nin güney
sonunda Traian Nymphaeumu, Traian Nymphaeumu Meydanı ve Atriumlu
Yönetici Binası yer almaktadır Bu
meydana açılan ve doğu-batı yönünde uzanan ara sokak “Traian Nymphaeumu Meydanı Doğu Sokak” olarak adlandırılan alanda 2017
yılında başlanan çalışmaların amacı; 4,70 metre genişliğindeki sokağın kullanım
evrelerini ve mevcut halini tespit etmek, bu sokağı kuzey-güney yönde
bağlandığı ara sokakla birlikte kazarak kentin güneyinde yer alan Stadyuma ulaşacak yeni gezi güzergahı oluşturmaktır.
2019 yılı kazı sezonunda Traian
Nymphaeumu Doğu Sokağın devamındaki çalışmalar ile birlikte Güney Agora
Sokağı’nın toplamda 72 m’si açığa çıkarılmış olup, 2020 yılı TTK projesi
kapsamında yapılacak olan çalışmalarla Güney Agora ile Stadyum’a kadar ulaşan gezi
güzergahı tam olarak açığa çıkartılabilecektir. Kazı çalışmalarının
tamamlanması arkasından Stadyum Caddesi’nden ayrılan Doğu Sokağı ve Güney
Agora, Güney Hamam Gymnasiumu ile stadyuma kadar ulaşan sokağın restorasyon
çalışmalarının yapılması aşamasına geçilebilecektir. Projenin tamamlanmasıyla
birlikte Laodikeia antik kentine gelen ziyaretçilerin gezebilecekleri ve önemli
yapılara ulaşabilecekleri yeni bir gezi güzergahı hattı oluşturulacaktır. Bunun
da hem il hem de ülke turizmine önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
.jpg) |
3) Kuzey (Kutsal) Agora Batı Portik
Mozaikli Alan Çalışmaları
Laodikeia Antik Kenti’nin merkezi noktalarından
birinde yer alan Kuzey (Kutsal) Agora, Suriye Caddesi’nin kuzeyinde, Batı ve
Kuzey Tiyatroları arasında yaklaşık 36,000 m²’lik bir alan üzerine kurulmuştur.
Üç tarafı portiklerle çevrili ve yapılan son çalışmalarla birlikte 298x128 m.
ölçülerinde olduğu tespit edilen dikdörtgen planlı yapı, boyutları göz önüne alındığında
kentin ekonomik gücünü, dinsel önemini ve mimari görkemini yansıtan yapıların
başında gelmektedir. 2018
yılında Kuzey (Kutsal) Agora’nın kuzey dönüş duvarını bulmak için yapılan
sondaj kazılarında, Batı Portik kuzey sonunda 825 m2 alan
kazılarak yarım daire apsisli bölüm ve mozaikli 300 m2 portik
açığa çıkartılmıştır. 2019 yılında ise TTK projesi kapsamında alanda
yapılan kazı çalışmaları sonucunda toplamda 847 m²’lik bir alan açığa
çıkarılmış olup, bunun 420 m²’sini mozaikli alan oluşturmaktadır. Mozaikli
alanı koruma amacıyla yürütülen restorasyon ve konservasyon çalışmaları kapsamında,
öncelikle mozaikli alanın sınırlarına, mozaik bütünlüğünün iklim şartları ve
çevresel koşullardan korunması amacıyla koruma bordürü uygulaması yapılmıştır.
Bu uygulamada; koruma bordürü yapılacak olan kısımların küçük dişçi aletleriyle
mekanik olarak temizliği yapılmış ve topraklı bölümler ile bağlayıcılık
özelliğini yitirmiş harçlı kısımlardan tesseralar arındırılmıştır. Bu temizlik
işleminin ardından söz konusu alanlar su ile nemlendirildikten sonra hazırlanan
kireç bağlayıcılı onarım harcı ile mozaik sınırlarına uygulama yapılmış,
böylece tesseraların çevresel ve iklimsel faktörler sebebiyle yerlerinden
oynayarak bütünlüğünün bozulması engellenmiştir. Yatağında sabit olmayan
tesseraların yatak harçları ise Laodikeia Kazısı Analiz Laboratuarı’nda yapılan
çalışmalarda antik dönemde kullanılan orijinal içeriği belirlenen harç ile
yenilenmiştir. Buna göre özgün harç içerisinde belirli oranlarda bulunan sarı
kum, mermer tozu, siyah traverten tozu, kırmızı tuğla tozu, sarı tuğla tozu,
puzzolane, dere kumu, kırmızı ve sarı tuğla tanesi ile hazırlanan bağlayıcı
harç ile tesseralar yataklarına sabitlenmiş ve oluşabilecek tessera kayıpları
engellenmiştir.
Ayrıca mozaikli
alanda tessera kayıplarının yaşandığı küçük boşlukların (lacuna) meydana
geldiği yerlerde, destekleyici dolgular yapılarak lacunalara bağlı
mozaik bütünlüğünün bozulması önlenmiştir. Son olarak Mozaikli alanda
bağlayıcılık özelliği kaybeden tessera arası derzlerin mekanik temizlikleri
yapılarak, derz araları bahsedilen harç ile yenilenmiştir. Alanda yapılan;
koruma bordürü, yatak harcı yenileme ve derzleme çalışmalarıyla mozaik
bütünlüğü koruma altına alınmıştır. 2020 yılında mozaiklerin tamamının
sağlamlaştırma, kazılarda ortaya çıkartılan ve dağılmış şekilde ele geçen
tesseraların (mozaik küpleri) orijinal yerlerine yerleştirilmeleri, tüm
mozaikli alanın temizlik çalışmalarının yapılması hedeflenmiştir. Ayrıca
mozaikli alan iki tiyatro arasında yer alan Kuzey (Kutsal) Agora, Batı Portik kuzey
ucunda ana gezi güzergahı üzerinde olması sebebiyle alanın kente gelen
ziyaretçilere gösterilmesi de hedeflenmektedir. Bu amaçla mozaikli alanın
tanıtım levhaları hazırlanacak, ziyaretçiler için gezi bantları
oluşturulacaktır. Bu sayede kente gelen ziyaretçiler için önemli bir çekim
alanı daha ortaya çıkartılabilecektir.

|
4) Kiliseli Peristylli Ev Çalışmaları
Kiliseli Peristylli Ev, Tapınak A’nın doğusundan kuzeye tiyatroya ulaşan sokağın batı yanında Kuzey Tiyatrosu’nun bitişiğinde yer alır. 2014 yılında evin peristyllini oluşturan avlunun kazı çalışmaları tamamlanarak, avlunun etrafını çevreleyen bir kısmı yıkıldığı şekliyle ortaya çıkarılan sütunlarda öncelikli demo çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca Peristylli avluya açılan kuzeybatı köşesinde 2 mekân, eksonarteks bölümünün güneyinde ise 4 mekânın duvar hatları açığa çıkartılarak mekanların sınırları belirlenmiştir. 2015 yılında peristylli avluda kalabilen duvarlarda başlanan restorasyon çalışmalarının bir kısmı tamamlanmıştır. 2016 yılında batı ve güney kısmının kazısının tamamlanarak açığa çıkartılan mekanlara ait duvarlarda anastylosis esas duvar koruma ve sağlamlaştırma çalışmaları ile peristylli havuzun taban döşemeleri, koridor opus sectile, opus spicatum taban döşemelerinde konservasyon çalışmalarına başlanılmıştır. 2017 yılında ise avlu tabanında traverten taban döşemelerinde sabitleme ve derz işlemine devam edilmiş olup havuz içerisinde deneme çalışmaları tamamlanan taban döşemeleri harç analizine göre zemin harcı kullanılarak orijinal yerlerine sabitlenmiştir. Ayrıca taban döşemelerinin yapıştırma işlemine devam edilirken; bu çalışmalara paralel olarak traverten döşemelerdeki eksik kısımların pantograf tekniği ile tamamlama işlemleri yapılarak avlu restorasyonu tamamlanmıştır. 2018 yılında evin tamamının kazısı yapılarak ortaya çıkartılmış olup halen avlu etrafındaki koridorlarda yer alan opus sectile döşemeler ile mekân duvarlarında anastylosis esas düşen taşların yerlerine sabitleme çalışmalarına başlanmış ve bu çalışmalar halen devam etmektedir. 2019 yılında Kiliseli Peristylli Ev’de restorasyon ve konşervasyon çalışmaları peristylli avlu koridorlarında, doğu apsisli salon (kilise), batı apsisli salon, atrium ve mekanların duvarlarında tamamlama ve derzlerin doldurulması sürdürülmüştür. 2020 yılında 2019 yılında çalışmaların sürdürüldüğü alanların tamamlanması, mekân duvarlarında düşen taşların yerlerine konarak restorasyonlarına devam edilmesi, mekanlara ait opus sectile ve opus sipicatum döşemelerin restorasyon ve konservasyonlarına devam edilmesi planlanmıştır. Kiliseli Peristylli Ev, Kuzey Tiyatrosuna bitişik planlanmış ve ziyaretçi açısından ana güzergahta yer almaktadır. Bu yönünle yapının ziyarete açılması önem arz etmektedir.
 |
5) Kuzey (Kutsal) Agora Portikleri (Doğu,
Güney ve Batı Portik) Ve Propylonları (Batı ve Merkezi Propylon) Çalışmaları
a) Suriye Caddesi’nin kuzey tarafındaki dikdörtgen
planlı 298x128 m. ölçülerindeki agoraya, ana cadde yanında yer alan Doğu,
Merkezi ve Batı Propylonları’ndan giriş yapılmaktadır. Agorada ilk kez 2011
yılında kazı çalışmalarına başlanmış, 2013 yılında Doğu ve Batı Portiğine ait
açığa çıkartılan sütunlu galerilerde restorasyon çalışmaları yapılmıştır. 2014
yılında, Batı Portik’te kazı çalışmaları, Güney Portik’te ise hazırlanan ve
kurul kararı ile onaylanan proje doğrultusunda sütunlarda ayağa kaldırma çalışmaları
gerçekleştirilmiştir. 2018 yılında Pamukkale Belediyesi üzerinden Denizli YİKOB
Emlak Vergisi Katkı Payı için hazırlanan proje kabul edilerek doğu yönde
yıkılan kesme traverten bloklardan inşa edilen ve üzeri freskli duvarlarda
restorasyon ve konservasyon çalışmalarına başlanmış ve çalışmalar halen devam
etmektedir. 2019 yılında 53 m uzunluğunda, 9m yüksekliğinde ve çift sıra atkılı
kesme traverten bloklardan yapılan Batı Portik arka duvarının ayağa kaldırılması,
fresklerin kenarlarında koruma bordürleri ile geçici üst çatı ve fresklerin ön
kısımlarının kapatılması çalışmaları tamamlanmıştır. 2020 yılında fresklerin konservasyonu,
temizliği ve etrafına bordür çalışmaları yapılması işlemlerine devam
edilecektir.
b) Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulu’nun kararı ile onaylanan proje doğrultusunda Merkezi Propylon’da
restorasyon projesine başlanılmış ve çalışmalar halen devam etmektedir. Ayrıca Batı
Portiğin güneybatı köşesinden Güney Portiğe doğru kazı çalışmalarına devam
edilmiş, MS 494 yılı depreminde yıkılan sütunlar ile traverten duvar blokları
açığa çıkartılmıştır. 2016 yılında Batı Portikte, Merkezi Propylon ile Güney
Portikte kazı ve restorasyon çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülerek avluda 7
metre olan dolguların bir kısmı sistemli kazı ile kaldırılmış, sütunlu galerilerin
restorasyon (Güney ve Batı Portik) çalışmaları yapılmıştır. 2020 yılında
Merkezi Propylonda çok az bölümde eksik kalan ve yerlerine pantograf yapılarak
konması gereken mimari bloklarda gerekli işlemler yapılarak restorasyonun
tamamlanması hedeflenmektedir.
c) Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla
onaylanan “Laodikeia Antik Kenti Kuzey (Kutsal) Agora, Batı Portiği Kısmi
Restorasyon Projesi” kapsamında çalışmalar devam etmektedir. 2017 ve 2018
yılında ise Kuzey (Kutsal) Agora Batı ve Güney Portik krepislerinde, kaide ve
sütun gövdelerinde gerekli görülen alanlarda pantograf, temizlik,
sağlamlaştırma restorasyon ve konservasyon çalışmalarına devam edilmiştir. 2020
yılında krepisler ve sütunlarda küçük kırık ve eksik olan kısımlarda doğal ve
benzer mermer malzeme ile pantograf işlemlerine devam edilerek tamamlanması
hedeflenmektedir. Projenin tamamlanması sonunda Kuzey (Kutsal) Agora Batı Portik’te MS 494 yılı depreminde doğu
yönde yıkılan sütunlu galeri ve portik arka duvarı 9 m yüksekliğinde olan ve
%90’ın üzerinde orijinal malzemenin tamamının ayağa kaldırılması Ülkemiz
arkeolojisi ve turizm girdisi yönünden büyük katkı sağlayabilecek niteliktedir.
Ayrıca Kuzey (Kutsal) Agora, Batı Portik batı kenarında güney-kuzey yönlü
uzanan sokakta kazılan alanda restorasyon çalışmalarının yapılması da
hedeflenmektedir.
6) Traıan Nymphaeumu Çalışmaları
Stadyum Caddesi’nin güney sonunda Traian
Nymphaeum Meydanının kuzey sınırında 2015 yılında yapılan kazı çalışmalarında apsidal
yarım daire formlu anıtsal çeşme yapısı açığa çıkartılmıştır. Korinth düzeninde
12 sütunun çevirdiği beş alınlıklı apsidal formlu çeşme, su yasalarının yer
aldığı yazıta göre İmparator Traian’a (MS 98-117) MS 113-115 yılında adanmıştır.
Dıştan dışa 11.00x9.30 m ölçülerindeki yapıda, ana havuz haricinde doğuda ve
batıda ikişer küçük havuz yer alır. MS 4.-5. yy’da ana havuzun önünde yer alan
parapetler sökülerek iki basamaklı bir exedra şeklinde düzenlenmiş olduğu,
doğuda, kuzeydoğuda ve batıda yer alan küçük havuzlardan su sağlandığı, ayrıca
su haznesine yapılan eklemelerle küçük terminal yapıldığı tespit edilmiştir.
Traian Nymphaeumu’na su, kuzey tarafta yer alan ve doğudan II. Su Dağıtım
Terminalinden getirilen ana hat ve basıncı alındıktan sonra künklerle sisteme su
aktarılmıştır. Ana havuzun batı ve doğu duvarları dışında yer alan künk
sistemleri ise çeşmeden diğer alanlara geç dönemde küçük terminalden sağlanan
sular ile ilişkilidir. Çeşmenin güneydoğu önüne yerleştirildiği anlaşılan 30
satırdan oluşan yazıt, kente suyun sağlanması, kullanımı, kontrolü, suya zarar
verenler ve illegal kullanım yapanlara verilecek olan cezaları içermekte olup,
ilk kez su sisteminin Salbakos (Babadağ) eteklerinden getirilmesiyle ilgili bilgileri
de içerir. Proje çalışmaları tamamlanan
yapının Anastylosis Esas Restorasyon Projesi, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulu’nun kararıyla onaylanmıştır. 2017 yılında Nympaeumda su haznesi alanında hassas kazı çalışmaları yapılarak, anıtsal
çeşmenin kaide, başlık, arşitrav-friz, geison-sima ve alınlık bloklarının
parçalarının birleştirilmesi yönünde gerekli olan tasnif çalışmaları yapılmıştır.
2019 yılında AutoCad ve 3D çalışmalarına başlanmış olup bu çalışmalarla
tüm mimari bloklar taranarak orijinal yerlerine koyulması ve buna göre Koruma
Bölge Kurulu tarafından onaylanan restorasyon projesinin yönlendirilmesi çalışmalarına
başlanmış olup bu çalışmalar halen devam etmektedir. 2020 yılında başlanan çalışmaların
tamamlanması ve arkasından restorasyon ve konservasyon çalışmalarına geçilmesi
hedeflenmektedir. Bu kapsamda öncelikle mevcut havuzu oluşturan traverten
bloklarda gerekli olan sağlamlaştırma çalışmaları ile havuz duvarı üzerinde çok
azı kalabilen meander süslemeli stylobat restore edilecektir. Parçalı olan
stylobatlar, pantograf tekniği ile eksikleri tamamlanacak, eksik olanlar ise
yeni özgün mermerden yapılacaktır.
7) Batı Tiyatrosu Çalışmaları
Kuzey (Kutsal)
Agora’nın kuzeybatısında yer alan Batı Tiyatrosu; Hellenistik geleneğe göre
doğal zemin oyularak yapılmış, kentin erken yerleşiminin bulunduğu yönde,
öğleden sonra başlayan batı esintilerini alacak şekilde düzenlenmiştir. Tiyatroda
2004-2005 ve 2016 yıllarında kazı ve temizlik çalışmaları yapılmıştır. Batı Tiyatrosu
için hazırlanan restorasyon projesi Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulu’nun kararıyla 2018 yılında onaylanmıştır. Batı Tiyatrosu’nda Ekim 2018 itibariyle
çalışmalara başlanmış 2018 yılında Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA)’na Denizli
Büyükşehir Belediyesiyle birlikte 24 ay süreli (2019-2020) bir proje hazırlanarak,
bu kapsamda tekrar kazı, temizlik ve restorasyon çalışmalarına başlanmış olup 2019
yılı sonu itibariyle bu çalışmalara devam edilmektedir.
Batı Tiyatrosu 8 merdiven geçişi (klimakes) ile
9 kerkidese bölünmüş olup her iki analemma duvarının iç kısmında birer geçiş
merdiveni yapılmıştır. Enine ortada tek diazoma ile iki caveaya bölünen yapıda,
alt caveada (imma cavea) 25, üst caveada (summa cavea) 19 olmak üzere toplamda
44 oturma basamağı sırasının olduğu çalışmalarla netlik kazanmıştır. Roma Dönemi sahne binası daha sonra yapılarak
kuzey ve güney paradoslardan içeriye giriş sağlanmıştır. Kentin sur duvarlarıyla
çevrilmesine bağlı olarak MS 5. yy başında sahne binası surun parçası olarak
kullanıldığından, güney paradostan dışa çıkış kapatılmış ve basamaklar güney
cavea sonundan iniş çıkışı sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Sahne binasının
tamamen sur olarak kullanılmasına bağlı olarak, Kuzey (Kutsal) Agora başta
olmak üzere birçok yapıdan getirilen mimari bloklar ile doldurulmuştur. Sahne
içi postskene locaları altında yer alan ve güney-kuzey yönünde uzanan koridora
üç kapı ile geçilmektedir. Orkestradan gösterilerin yapıldığı sahne önüne çıkış
(pulpitum) ise iki mermer merdiven basamağıyla sağlanmıştır. Orkestra içinde
etrafında yay şeklinde yağmur sularını direne eden kanal yer alır. Tiyatroda
yapılan kazı çalışmaları alt caveada yer alan oturma basamaklarının taş ocağı
olarak kullanılmasına bağlı olarak çok fazla tahrip edildiğini ortaya
koymuştur. Buna ilişkin olarak bol miktarda metal keskiler ele geçirilmiştir.
Özellikle bazı oturma basamaklarının Osmanlı mezar taşı olarak yontulduğunu
gösteren taslaklar bulunmuştur.
Yapının sahne
binasının (skene frons) cephesindeki mimari bezemeleri ile alt caveada yer alan
oturma basamakları mermer, üst caveadakiler ise travertenden yapılmıştır.
Tiyatronun cavea (theatron) çapı 85 m olup analemma duvarı ile birlikte bu çap
96.0 m’ye ulaşmakta, orkestra çapı ise 22.0 m’dir. Hellenistik Dönem’de MÖ 2.
yy’da yapılan tiyatroda orkestra etrafına yarım daireyi oluşturacak şekilde
şeref koltukları (proedria) sıralanmıştır. Roma İmparatorluk Dönemi’nde ise
orkestra derinleştirilmiş ve orthostat blokları ile etrafı sınırlandırılarak
koltuklar (proedria) ilk basamak boyunca sıralanmıştır. Bu düzenlemeyle
derinleşen orkestra alanına giriş çıkış için merdiven geçişleriyle yapılmıştır.
Güney Ege Kalkınma
Ajansı (GEKA) projesi olarak Denizli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapılan
kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan kabartmalı mimari bloklar, yazıtlar ve
diğer buluntulara göre; Laodikeia Batı Tiyatrosu Hellenistik Dönem’de (MÖ 2.
yy) inşa edilmiş, Augustus-Tiberius Dönemi’nde ve Severuslar Dönemi’nde
düzenlemeler yapılmış, İmparator Valens (MS 364-378) Dönemi depreminde ise
yıkılan sahne binası tekrar tamir edilmiştir. MS 5. yy başında ise sahne binası
kentin yarısını çeviren sur duvarlarının bir parçası olarak düzenlenmiştir.
Olasılıkla bu düzenlemeyle birlikte yapının sadece tiyatro olarak kullanılması
sona ermiştir. Ancak MS 7. yy başında meydana gelen İmparator Focas (MS
602-610) Dönemi depremine kadar kesintisiz olarak kullanılmıştır. Bu dönemden
sonra ise kentin diğer yapılarında olduğu gibi, Batı Tiyatrosu da taş ve kireç
ocağı alanlarından biri olmuştur. 2020 yılında Batı Tiyatrosunda başlanan
restorasyon ve konservasyon çalışmalarına devam edilecektir. Batı Tiyatrosu’nun
kazı ve restorasyonunun tamamlanarak ziyarete açılması bilimsel çalışmalar
dışında, Ülkemizin turizm girdilerine de katkı sağlayacak niteliktedir.
8) Atriumlu Yönetici Binası Çalışmaları
Traian Nymphaeumu meydanının güneyinde konumlanan Atriumlu
Yönetici Binası’nda önceki yıllarda atrium ve güneyi ile doğusunda yer alan
mekanların kazısı yapılmıştı. 2019 yılında atriumun duvarlarında yer alan
fresklerde ve koridor mozaiklerinde sağlamlaştırma çalışmalarına başlanmış olup
2020 yılında fresklerde ve mozaiklerde bu çalışmalara devam edilerek
tamamlanması planlanmıştır.

|
9) Martyr
Sagaris’in Mezar Yapısı Çalışmaları
Hıristiyanlığın yayıldığı ilk kentler arasında bulanan
Laodikeia, yeni dine yaptığı katkılar nedeniyle İncil’de mektup gönderilen yedi
kutsal kent arasında yer alma ayrıcalığına sahip olmuştur. Roma yönetimi
altındaki pek çok bölgede olduğu gibi, Laodikeia da Hıristiyanlara yapılan
zulümden payını almış ve pek çok kişi martyr vermiştir. Laodikeia’nın bilinen
ilk martyri (din şehidi) Piskopos Sagaris’tir. Eusebius’un, Kilise Tarihi adlı
eserinde “Sardes Piskoposu Melito’nun Yeniden Dirilme Üzerine adlı
çalışmasında, “Servillius Paulus Asya prokonsülüyken Sagaris şehit edildi. O
zamanlar Laodikeia’da yeniden dirilme üzerine bir kaynama gelmişti” ve Efes
Piskopos’u Polycrates’in Roma’ya gönderdiği mektupta “Neden şimdi Laodikeia’da
uyuyan piskopos ve martyr Sagaris ya da kutsal Papirius, Melito, Eunuch, hepsi
kutsal ruhla yaşadılar ve şimdi Sardis’te yatıyorlar… söz etme ihtiyacı hissediyorum” anlatımından
dönemin önde gelen din büyükleriyle birlikte Sagaris’in şehadeti hakkında da bilgi
verilmiştir. Sunulan bilgilerden Sagaris’in olasılıkla MS 161-167 yılları
arasında Marcus Aurelius zamanında şehit edildiği anlaşılmaktadır. Kaynaklara geçecek kadar önem arz eden Sagaris’in mezar
yapısı, şimdiye kadar yapılan kazı çalışmalarında tespit edilememiştir. Yine
kaynaklarda, Sagaris’in mezarının şehrin güneydoğusunda, 1 km uzaklıkta ve
Hierapolis’teki Aziz Phillippus’un mezarını görebilecek konumda olduğu ileri
sürülmüştür.
Kazı alanı olarak
belirlenen alanın kaynaklardaki bilgilerle uyum sağlaması, toprak üzerinde
görülen rotond-oktagon planlı anıtsal yapı kalıntıları, buranın Sagaris’in
mezarı olabileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle alan 2020 çalışmalarında
kazı çalışmaları kapsamına dahil edilmiştir.

|
10) Restorasyon ve Konservasyon Çalışmaları
Laodikeia Antik Kenti’nde kazı ve restorasyonları
tamamlanan ve devam eden alanlarda yıl boyunca periyodik bakım ve kontroller düzenli olarak yapılmaktadır. Ayrıca
restorasyon laboratuvardaki kırık mermer, pişmiş toprak, cam, metal eserlerde
restorasyon-konservasyon çalışmaları ile çizim çalışmaları yapılmaktadır.