• LAODIKEIA
    KAZISI
Ana Sayfa / Asopos Köprüsü


        Laodikeia
Antik Kenti’nin batısında uzanan Asopos Nehri üzerinde MS 2. yüzyılda inşa edilen köprü Efes Kapısı ile vadi içinden batıya ulaşımı sağlamaktadır. Köprü; nehri doğu-batı yönlü kesecek ve böylelikle iki yakayı birleştirecek şekilde yerleştirilmiş, inşa malzemesi olarak suya dayanıklı ince gözenekli düzgün kenarlı dörtgen kesme traverten bloklar kullanılarak düzenlenmiştir. Mevcut yapıda ortadaki daha geniş olan ana kemer ve iki yandaki kemerli geçişlere ait ayaklar görülmesine karşın, vadinin iki yamacında da topografyaya uygun birer kemer daha yapılmış̧ olduğu ayakların yanlarındaki kemer başlangıçlarından anlaşılmaktadır. Bu haliyle yapı yarım daire beş kemer gözlü tipik bir Roma İmparatorluk Dönemi (MS 1. yy sonu 2. yy’ın ilk çeyreği) köprüsüdür. Günümüzde Asopos (Gümüşçay) nehri tarıma bağlı olarak çiftçiler tarafından batıya kaydırılmış olduğundan su, batıdaki kemerin bulunduğu yerden akmakta olup bu kısımdaki köprü geçiş bölümü kesitte askıda kalmış biçimde görülebilmektedir. Aynı şekilde köprünün doğu tarafından da 1889 yılında yapımı tamamlanan tren yolu geçtiğinden bu bölüm de yapılan hafriyata ve zaman içinde oluşan doğa tahribatına bağlı olarak askıda kalmıştır. Tren yolunun hemen batı kenarında köprüye ait balustrat (korkuluk) bloklarından biri düştüğü yerde günümüze kadar korunagelmiştir. Kemerlerin üzengileri ile kilit taşlarının üzerine kornişli taç sıraları yapılmıştır. Merkezdeki ana kemerin üzengileri ile ortadaki ana kemerin yer aldığı ayaklar diğerlerinden farklı olarak çift taraflı kornişlerle hareketlendirilmiştir. Bu kornişler kemer kavislerine göre ayarlanmış olup ana kemerin bulunduğu orta kısımda daha alçakta, diğer kemerlerde ise daha yüksekte yer almaktadır. Mimari açıdan ana kemer geniş açıklığı kapatmak ve köprü üstü yol kotunu dengelemek için diğerlerine göre daha aşağıdan başlatılmıştır. Köprü Lambalar Mevkii’ndeki geniş vadiyi doğu ve batı tarafta yamaçlardan itibaren topografyaya uygun şekilde birleştirmiştir. Kemerleri taşıyan ayakların dördü kemer başlangıç seviyesinde kısmen sağlam ve ayakta olup, merkezdeki ana kemeri taşıyan doğu ayağın güney cephesindeki blokların bir kısmı yıkılmış vaziyettedir. Asopos Nehri günümüzde batıdaki kemerin bulunduğu yerden küçük bir dere şeklinde akmakta olup bu kısımdaki köprü geçiş bölümü erozyon sebebiyle tahrip olmuş, kesitte askıda kalmış vaziyette görülmektedir. Uzun süre kullanıma bağlı eskime, nehir yatağında meydana gelen değişimler, doğal afetler ya da insan kaynaklı müdahaleler ile önceki yıllarda gerçekleştirilen tarım faaliyetleri sonucu köprünün yapı bütünlüğünde kısmen veya tamamen, farklı ölçülerde tahribatlar söz konusudur. Köprünün mevcut halinin doğa koşulları karşısında giderek daha da yıprandığı ve her yıl yağışlara bağlı tahribatın daha fazla arttığı tespit edilmiştir. 
         Laodikeia Asopos Köprüsü’nde yapılması planlanan restorasyon projesi öncesinde yapının mevcut halini tespit etmek, temel seviyesinde ölçülerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen çalışmalarda toplam 108 m²’lik alan açığa çıkarılmıştır. Çalışmalar sonucunda; nehir akış rejimi düzensizliği, genleşme ve yaşanan depremler sebebiyle blokların kaymasından dolayı taşıyıcı sistemde hasarların meydana geldiği tespit edilmiştir. Batıdan doğuya doğru 2. ayağın önünde açığa çıkarılan ve selyaran adı verilen düzenlemeden yola çıkarak 1. sıradaki ayağın güney cephesinde de bir selyaranın varlığı ayak önündeki çıkıntıdan anlaşılmaktadır. Ancak selyaranı oluşturan traverten blokların sel suları ve doğal tahribatlar nedeniyle yerlerinden sökülerek taşındığı anlaşılmıştır. Açma sınırları içinde ayak ve kemerlere ait farklı boyutlarda toplamda 31 adet traverten blok tespit edilmiştir. Henüz açığa çıkarılmayan alanlarda ise toprak altında birçok mimari bloğun varlığı düşünülmektedir. Laodikeia Asopos (Gümüşçay) Roma Köprüsü, gösterdiği mimari özellikler göz önüne alındığında Roma mühendisliğinin ve Anadolu Roma yol ağının günümüze ulaşabilmiş en önemli örneklerinden biri olarak değerlendirilmelidir.