• LAODIKEIA
    KAZISI
Ana Sayfa / Traian Nymphaeumu Meydanı Doğu Sokak


Laodikeia Antik Kenti’nin ana caddelerinden biri olan ve kuzey-güney doğrultulu olarak uzanan Stadyum Caddesi’nin güney sonunda Traian Nymphaeumu, Traian Nymphaeumu Meydanı ve Atriumlu Yönetici Binası yer almaktadır
. Bu meydana açılan ve doğu-batı yönünde uzanan ara sokak “Traian Nymphaeumu Meydanı Doğu Sokak” olarak adlandırılmıştır. 2015 yılında kazısı gerçekleştirilen Traian Nymphaeumu Meydanı’na açıldığı tespit edilen yan sokaklardan biri olan Traian Nymphaeumu Meydanı Doğu Sokak’ta çalışmalarda amaç; sokağın kullanım evrelerini ve mevcut halini tespit etmek, bu sokağın kuzey-güney yönde bağlandığı ana cadde ile birlikte kazarak kentin güneyinde yer alan Stadyuma ulaşacak yeni gezi güzergâhı oluşturmaktır.

Meydanın doğudaki akslara bağlantısını sağlayan bu sokak, ayak ve kemer sistemi ile meydana açılmaktadır. Sokağın orijinal kullanımında var olan taban kanal döşemesi yalnızca batı kısmında görülmekte olup geç dönemde devşirme mermer bloklar ile yapılan ve sokağın yalnızca orta aksını kapatan bölüme bir rampa ile geçiş sağlanmıştır. Sokağın güney ve kuzeyinde yer alan olasılıkla Atriumlu Yönetici Binası ile bağlantılı olan ofislere giriş sokak üzerinde yer alan portikli galeriden sağlanmıştır. Doğu Sokağın güney kenarında doğu-batı akslı duvarın içinde, geç dönem kullanımında seki olarak kullanılmış olduğu düşünülen imparatora ait olan mermer zırhlı heykelin parçaları ile yunus üzerinde Eros heykeli açığa çıkartılmıştır. Doğu-batı doğrultulu uzanan sokağın kuzey ve güney taraflarında dükkanlar ve konumu itibariyle (
Traian Nymphaeumu Meydanı-Atriumlu Yönetici Binasının doğusu) önemli bir noktada yer almasından dolayı yönetimle ilgili ofisler olduğu düşünülmektedir. Bu mekanlara girişler doğu sokağa açılan kapılardan sağlanmıştır. Söz konusu sokağın iki yanında yer alan girişlerin bir bölümü ya kapatılmış ya da sonradan tahrip edilmiştir. Geç dönemde ise güney duvarının aksı bozularak bir işlik haline çevrilmiştir. Doğu sokak tabanı üzerinde yapılan çalışmalarda açığa çıkartılan arkeolojik verilere göre alanın, MS 4. yy’dan başlamak üzere MS 7. yy’a kadar kullanıldığını ortaya koymaktadır.