Ana Sayfa / Öğrenci Günlüğü
2 Temmuz’da başlayan Laodikeia stajım bugün son buldu. 1 aylık süre zarfında çok şey öğrendim ve tecrübe ettim. Arkeolojinin sadece kitaplardaki gibi olmadığını, daha zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu farkına vardım.
O muazzam güzellikteki eserleri anlatırken, o eserleri bulmak için harcanan zaman, yakıcı güneş, kazma kürek tutmaktan nasırlaşmış elleri yazmıyor kitaplar. Öğrendim ki arkeoloji demek emek demekmiş aslında. Arkeoloji için öğrenmekte bitmiyor tabi ki. Arkeoloji sonsuz bir bilgi yolundayken aslında biz öğrenciler o yola çıkmanın hazırlığını yapıyoruz. Yola bile çıkmadan, karşımızda duran o sonsuz bilgi korku değil heyecan vermeli. Bitip tükenmeyen bir heyecan... Çünkü öğrendiğim şeylerin başında, arkeoloji heyecanı asla bitmeyen bir meslek.
Teşekkür etmem gereken tabi ki çok kişi var. Bunların başında arkeoloji aşığı olan Kazı Başkanımız Prof.Dr. Celal ŞİMŞEK bulunuyor. Denizli ve arkeoloji için yaptığı güzel işler her zaman bir ilham kaynağı bizler için. Sonrasında her meraklı sorumuzu içtenlikle cevaplayan hocalarımıza ve şeflerimize de teşekkür ediyorum. Özellikle ilk günden bu yana bana meslektaşı gibi davranan ve dinleyen Didem Şefime de çok teşekkür ederim.
Tabi her sabah bizimle güzel sohbetler eden Fatma Ablama, güler yüzü asla eksik olmayan işinin en iyi şekilde yapmaya çalışan Hamza Abime, bizden anne ilgisini hiç bırakmayan Gülten Ablama da çok teşekkür ederim. Ve tabi ki bizlere Abi ve Abla olan tüm işçilere…
Laodikeia Antik Kenti benim için çok güzel ve özel olacak her zaman. Burada olduğum sürede çok güzel arkadaşlıklarda kazandım. Her şey için çok teşekkürler.
Sevgi ve Arkeoloji ile kalın…03.08.2019
Ayşegül SOYUÇOK
Dokuz Eylül Üniversitesi/Arkeoloji Bölümü
Arkeoloji geçmişi görmek ve hissetmektir. Bu da yer altındaki bina kalıntılarını görmek, seramikleri bulmak ve anlamaktan geçiyor. Laodikeia bunları anlamamı ve yaşamamı sağladı. Bana arkeolojinin ne demek olduğunu ve amacını gösterdi. Bu güzel kentin tamamen canlanması dileği ile…
Bu güzel kazı boyunca bize bilgilerini öğreten şefim Didem abla ve tüm şeflerime teşekkürler. Mehmet OKUNAK Hocam ve tüm hocalarıma teşekkürler ve saygılar. Tüm kazı personeline saygılar. Bu kazı da bulunmam ve bu kenti canlandıran Celal Hocama saygılar ve teşekkürler...08.08.2019
Tolga ABALI
Pamukkale Üniversitesi/Arkeoloji Bölümü
Sonuna gelmiş bulunduğumuz bu staj döneminde arkeoloji bilimini, meslek olarak seçişimin memnuniyeti içindeyim.
Bir arkeolog için, her yeni gün, yeni verilere gebe. Her ne kadar çalıştığımız arazi aynı olsa da, oradaki ilerleyiş ve bu ilerlemeye tanık olmak mutluluk verici bir duygu. Bu sebeple, bizim için her yeni gün bir öncekinden farklıdır ve yeni heyecanlar uyandırır.
Buradaki, samimi ve aile sıcaklığındaki ortamda bulunabilmiş olmak mutluluk verici bir his. Bize yardımcı olan ve pek çok yeni bilgi edinmemizi sağlayan, bizim için çaba gösteren bütün hocalarıma, şeflerime (özellikle Didem hanıma) en içten saygı ve teşekkürlerimi sunar, çabalarına layık olabilmeyi umarım.08.08.2019
Muhammet ERGENÇ
Pamukkale Üniversitesi/Arkeoloji Bölümü
İnsanın bir şeyi öğrenebilmesi için her şeyden önce onu sevmesi gerekirmiş. Laodikeia da bir kez daha Arkeoloji okumakla ne kadar doğru bir karar verdiğimi gördüm. Hayatımdaki ilk kazı deneyimimi Batı Tiyatrosu ile yaşadım. Bu konuda oldukça şanslı olduğumu düşünüyorum. Tiyatro o kadar verimli bir yerdi ki sıcaktan bunaldığımda önümü bir taş ile eşelerken heykel başı buldum. Tabi dedeler durur mu beni kıskandıkları için hemen bir heykel omuz parçası buldular. Yani düşünün ne kadar çok heykel parçası çıktığını. Bulduğumuz bir heykel, sikke, seramik parçaları, mimari bloklar ve özellikle yazıtlar beni o kadar heyecanlandırıyordu ki, internetim son demlerini yaşarken bile yazıt çevirmeye çalışıyordum ama bunun başarı ile sonuçlandığını pek söyleyemeyeceğim. Bu konu da uzun bir süre uğraşmam gerekecek.
Her gün güneşin doğuşu izleyerek yürüdüğümüz yolu bugün son kez yürüdüm. O kadar verimli bir kentsin ki Laodikeia bana güzel arkadaşlıklar da edindirdin. Bizim bu arkadaşlığımıza tanıklık eden avlunun bize oldukça güzel bir anısına şahitlik ettik. O güzel zeytin ağacı ve kurbağalar. İleri de öğrenciler bu zeytin ağacının gölgesinde bizim ki gibi güzel anılar edinilirler umarım. Kurbağaları göremeyeceğiniz için üzgünüm o bize kalsın.
Öncelikle bizi hiçbir zaman kazı evine boş göndermeyen Laodikeia’ya kentin tekrar ayağa kaldırılması için bütün sevgi ile çalışan Celal ŞİMŞEK hocamıza ve ekibine, buraya gelmeme vesile olan Mehmet OKUNAK hocamıza, bana Arkeoloji ve insanlar hakkında çok şey öğreten Batı Tiyatrosu Ekibi ve Özlem şefime, Bize her zaman abi hissiyatı veren Emin Şefime, her zaman bize yardımcı olmayan çalışan Esra Abla, Gülten Abla, Fatma Abla ve Hamza Abiye ve en çok da o kadar işinin arasında bize her zaman vakit ayırıp bildiklerini aktaran Şefim Kayhan YAĞLIDERE’ye teşekkür ederim.
Konfüsyüs “İyilik güneş gibidir, üzerine vurduğu her şeyi aydınlatır” der. Sizler sayesinde güneşi yüzümde hissettim.30.08.2019
Kardelen BABAYİĞİT
Pamukkale Üniversitesi/Arkeoloji Bölümü