Ana Sayfa / Asopos Tepesi
Laodikeia antik kentinin kuzeybatısında yer alan Asopos Tepesi 1 ve 2’de sürdürülen sistemli arkeolojik kazılar, höyükte Geç Kalkolitik Çağ (M.Ö. 3500)’dan başlayıp, Geç Roma İmparatorluk Dönemi (M.S. 4. yy.)’ne kadar süren bir tabakalaşmanın söz konusu olduğunu göstermektedir.
2009 yılı çalışmaları, tümüyle Asopos Tepesi 2 üzerinde sürdürülmüş ve bu kesimde 300 m2’lik bir alanda kazı yapılmıştır. Asopos Tepesi 2’de 2009 yılında ilk kez ana zemine ulaşılmıştır. Ana zeminin hemen üzerinde, höyüğün ilk iskân edildiği dönem olan Geç Kalkolitik Çağ’a ait veriler ele geçmiştir. Tunç Çağları’nın en eski evresi olan Erken Tunç Çağı, Asopos Tepesi’nde yalnızca az bir grup olarak, dağınık halde bulunmuş seramik parçaları ile temsil edilmektedir.
Asopos Tepesi Orta Tunç Çağı tabakasına ait başlıca arkeolojik malzeme, ana toprağın içine açılmış olan ve kazılan alanın kuzeybatısında yoğunlaşan çöp çukurları içerisinden elde edilmiştir.
Geç Tunç Çağı, Asopos Tepesi’nde en iyi temsil edilen tabakadır. Bu çağa ait bazı duvar kalıntıları ve sıkıştırılmış toprak ve yer yer çay taşı döşeli tabanların yanı sıra, yapılarla çağdaş, oval planlı bir seramik fırını en önemli mimari kalıntıları oluşturur.
Demir Çağı’nı temsil eden tabakaya ait herhangi bir mimari veri bulunamamakla beraber, söz konusu evre höyükte az miktardaki Demir Çağı boyalı seramiği ile tanınmaktadır.
Tespit edilen mekânların doğusunda yer alan, 2009 yılında açığa çıkarılan Roma tabakasında, yer yer taş döşeli, sıkıştırılmış toprak tabanlı alanda mermerden 4 adet heykel parçası (Zeus, Artemis, Attis başları) ve 1 adet adak kabartması (Apollon Kareios’u ifade eden Labrys-bipennis kabartması) bulunmuştur.
2009 yılı çalışmalarında, Asopos Tepesi’nde tespit edilen en geç tabaka Geç Roma İmparatorluk Dönemi’ne aittir.
Asopos Tepesi’nin 2009 yılı çalışmaları, höyükte yerleşimin Geç Kalkolitik Çağ’da başladığı, en güçlü verilerin ise Geç Tunç Çağı’na ait olduğu ele geçen çanak-çömlek ve parçalarıyla tespit etmiştir. Helenistik ve Roma Dönemleri’nde de devam etmiştir. Ele geçen buluntular içinde Geç Tunç Dönemi’ne tarihlenen sepet kulplu çaydanlık kaliteli bir işçilik gösterir.
|