Ana Sayfa / Öğrenci Günlüğü
Yaşayan bir kenttir Laodikeia… Her taşın altında bir hayat saklıdır. Bağrında saklar onları. Çünkü bilir ki o kent içinde sakladığı her acı, her sevinç, her mücadele, her kahramanlık bir gün gerçekten tekrar ayaklanıp “Evet ben yine ve yeniden doğdum” demek için saklar, zamanın gelmesini istemez. Bilir ki bizlerin ona iyi bakacağını ve açtı kollarını Laodikeia teker teker bizlere bir haziran sabahı… İlk önce korkar belki. Tutku ister Laodikeia. İnanç ister. En çokta ben bu işi yapabilirim demeni bekler. Kendine güven ister. Senin ruhunla bende, bende sana bundan sonra yeni canlar katacağım demeni bekler. Kıskanır belki bağrında sakladıklarını teker teker ondan ayırınca. Ama görür ki zamanla senin onları bağrından ayırmayıp ona kendi kazandırmak için çabaladığını anlar ve artık Laodikeialı’sındır. Benimser seni. Saklamaz bağrındakileri senden artık. Hem çapada, hem elekte sana yeni heyecanlar tattırır ve yavaş yavaş hayat bulmaya başlar senin ellerinde Laodikeia. Zamanla alışırsın bu tutkuya, karşı koyamazsın. Bağlanırsın, özlersin. Belki ilk zamanlarda güvenemez… Çünkü Laodikeia yalancı tutkuları tanır. Kandıramazsın, katlanamaz samimiyetsiz sevgilere… Tahammülü yoktur. Yakar kızgın güneşiyle. Laodikeialı olmayı gerçekten isterseniz o tanır sizi. Sevdirir kendini size… Unutulmaz anlar olur. Gerçekten kim olduğunuzu tekrar hatırlatır ve size yeni bir kimlik kazandırır. Bağrında bir yerde size açar. LAODIKEIA’DA BİR YER DE BENİM İÇİN AÇANLARA… DENİZ VARMAZ