• LAODIKEIA
    KAZISI
Ana Sayfa / Asopos Tepesi

Asopos Tepesi (I-II) Kazı Çalışmaları:

       Laodikeia’nın batısında ve Asopos Deresi’nin (Gümüşçay-Goncalı Deresi) doğu yamacında yürütülen yüzey araştırmalarında Erken Tunç Çağ ve Demir Çağ’a tarihlenen seramik örneklerinin bulunması üzerine bu alanlarda 2005–2006 yıllarında detaylı yüzey araştırmaları yapılmıştır. Yüzey araştırmaları sonucunda ulaşılan prehistorik bulgulardan dolayı höyük üzerinde kazı çalışmalarının başlanmasına karar verilmiş ve 2008 yılında bir önceki yıl başlayan kazı çalışmalarına devam edilmiştir. 2008 yılı çalışmalarında Asopos Tepesinin batısında, yer alan doğal yükselti üzerinde yapılan yeni yüzey araştırmalarında ise Geç Roma, Helenistik, Roma Dönemlerine tarihlenen seramiklerin yanı sıra Demir Çağı, Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağ’a tarihlenen seramikler bulunmuştur. Elde edilen bu yeni bulgular Asopos Tepesi’nin yayılım alanının 2007 de belirlenen alandan daha geniş olduğu ve bu alanda çift konili bir höyük yerleşiminin varlığını ortaya koymuştur. Ulaşılan bu yeni veriler aracılığıyla belirlenen höyük konisi “Asopos Tepesi II” olarak tanımlanmıştır. Höyük konileri Laodikeia 100x100 m’lik kent paftasında J 17 ve J 18 karelerinde yer almaktadır. 2008 yılı kazı çalışmalarında Asopos Tepesi I’de G3-G4 plan karelerinde, Asopos Tepesi II’de D3 plan karesinde olmak üzere iki açmada kazı çalışmaları yürütülmüştür.

      Gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda Asopos Tepesi I’de ana toprağa kadar ulaşılmış, Asopos Tepesi II’de ise Orta Tunç Çağ tabakasında çalışmalara devam edilmek üzere son verilmiştir. Her iki konide gerçekleştirilen çalışmalarda elde edilen bulgular, sırasıyla Geç Roma-Erken Bizans, Roma, Helenistik, Erken Demir Çağ, Geç Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Erken Tunç Çağı ve Geç Kalkolitik Dönemlerinde iskânın varlığını ortaya koymuştur. 2008 yılında ortaya konulan yeni bulgular ve tabakalar yerleşimin stratigrafisinin netlik kazanmasına yardımcı olmuştur. Kazı çalışmalarında tüm bu dönemlere ait çok sayıda seramik örneklerinin yanı sıra figürinler, çakmaktaşından ve obsidyenden kesici-delici aletler, ezgi taşları, havanelleri, ağırşaklar, ağırlıklar, metal ve kemik alet örnekleri bulunmuştur.

      Asopos Tepeleri üzerinde yaşanan bu uzun iskân süreci tabakaların yoğun tahribatını beraberinde getirmiştir. Söz konusu alanlarda özellikle Geç Roma-Erken Bizans Döneminde görülen mimari anlayış başta Hellenistik tabakalar olmak üzere Erken, Orta ve Geç Tunç Çağı tabakalarının tahrip olmasına yol açmıştır. Söz konusu tahribata kazı çalışmaları Güneybatı Anadolu bölgesinde yaşanan prehistorik sürece dair önemli yeni veriler ortaya koymaya başlamıştır. Asopos Tepesi’nde bugüne kadar yürütülen kazı çalışmaları, Laodikeia antik kentinin; önce Rhoas, sonra da Diospolis olarak adlandırılan tipik bir Anadolu yerleşmesinin bu tepeler üzerinde olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle Demir Çağı’na ait seramiklerin bulunmuş olması da bu görüşü desteklemektedir. Yapılan kazı çalışmalarında elde elden yeni bulgular Laodikeia’nın kuruluş tarihinin Geç Kalkolitik Dönem’e kadar uzandığını ortaya koymaktadır.