• LAODIKEIA
    KAZISI
Ana Sayfa / Kazı Çalışmaları

1. Traian Nymphaeumu Batı Cadde Kazı Çalışmaları

            Laodikeia Antik Kent planı içerisinde Traian Nymphaeumu’nun batısında bulunan ve meydanla entegre olan güneydoğu-kuzeybatı yönlü devam eden Traian Nymphaeumu Batı Caddesi, kentte bulunan ızgara (hippodomik) plan sistemini bozarak çapraz şekilde Batı Agorasına ulaşmaktadır. Traian Nymphaeumu Batı Cadde’de 2017-2022 yıllarında yapılan kazı çalışmalarında caddenin 49,50 m’lik bölümü açığa çıkarılmıştır. Cadde’de 2023 yılı çalışmaları güneydoğu-kuzeybatı yönlü 7 m olarak gerçekleştirilmiştir. Cadde’nin güneydoğudan kuzeybatıya doğru genişleyerek devam ettiği anlaşılmış, genişliği güneydoğuda 12 m, kuzeybatıda 12,60 m, güney ve kuzey duvar kalınlıkları ise 80 cm ölçülmüştür. Kuzey portik genişliği 2,80 m olup sütun kaideleri 2,50 m aralıklarla yerleştirilmiştir. Farklı tiplerdeki kaidelerin caddenin daha önceki yıllarda kazılan bölümlerinde olduğu gibi Geç Antik Çağ (MS 4.-7. yy) düzenlemesiyle devşirme olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Caddenin kuzey duvarında iki adet kapı tespit edilmiştir. Portiğin kuzeydoğusunda yer alan kapı girişinde bulunan opus spicatum zemin döşemesi mekân içerisine doğru devam etmektedir. Kuzey portik tabanı yer yer büyük boyutlu taban döşemeleriyle, yer yer de sıkıştırılmış sert toprak ile düzenlenmiştir. Farklı kot seviyelerinde çıkan taban döşemeleri, kuzeybatıda bulunan kapı girişinin olduğu bölümün ön kısmında zaman içerisinde farklı kullanım evrelerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Güney portik üzerinden caddeye güneyden çapraz dar bir sokağın bağlandığı tespit edilmiştir. Sokağın aynı zamanda tabanında yer alan traverten döşemeli kanalizasyon sistemi kuzeye doğru devam ettirilerek cadde de yer alan ana kanalizasyona bağlanmıştır.

Batı Cadde’sinin 48,50 m’sinde Güney Portik üzerinde bir mekân tespit edilmiştir. Mekân tabanı sıkıştırılmış sert toprak zeminden yapılmış olup taban içerisinde çok az miktarda dağınık halde tessera bulunmaktadır. Mekân, güneyden portik duvarıyla bitişik olan bir sekiyle, kuzey bölümünden ise bir duvarla sınırlandırılmıştır. Mekânın kuzeyini sınırlandırılan ve kısmen sıvalı olan duvar ise tuğla çaytaşı ve travertenden yapılmıştır. Mekânın güney duvarında iki adet kapı aralığı tespit edilmiştir. Mekân içinde son kullanıma ait bir sütunun kesilerek oyulmasıyla yapılan derin mortar-dibek taşı ele geçirilmiş olup portik üzerinde ayak ve sütunlar arasına geç dönem duvarı çekilmiştir. Düzenleme kentin tamamen terk edilmesi sırasında son kullanım verileri olarak kalabilmiştir. Kazılarda ortaya çıkartılan Batı Caddesi’nin Geç Antik Çağ’da devşirme kaide, sütun, başlık ve traverten bloklardan yapılan ayak düzenlemesi anastylosis esas olduğu gibi restorasyonu yapılarak ayağa kaldırılmıştır. Caddede yapılan kazı çalışmaları fotoğraflarla belgelendirme ve alan temizliğinin ardından sonlandırılmıştır.

 

 

2. Güney Agora Sokağı Kazı Çalışmaları

            Traian Nymphaeumu ve Traian Nymphaeumu Meydanı’na açılan ve doğu-batı yönünde uzanan Traian Nymphaeumu Meydanı Doğu Sokak’ta 2017 ve 2019 yıllarında kazı çalışmaları yapılmıştır. Traian Nymphaeumu Meydanı Doğu Sokakta yapılan kazı çalışmalarında, söz konusu sokağı kuzey-güney yönünde kesen bir sokağın varlığı tespit edilmiştir. Güney Agora Sokağı olarak adlandırılan bu sokakta 2019 ve 2022 yıllarında kazı çalışmaları gerçekleştirilmiş ve sokağın 92 m’lik bölümü açığa çıkarılmıştır. Traian Nymphaeumu ve Meydanından başlamak üzere kente gelen ziyaretçilerin antik sokak içinden yürüyerek Güney Agora, Bouleuterion, Prytaneion, I. Su Dağıtım Terminali, Güney Hamam Kompleksi ve Stadyuma ulaşım sağlanarak sokağın gezi güzergahına dahil edilmesi amacıyla başlanan çalışmalar sokak üzerinde kuzey-güney yönlü devam etmiştir.  Sokağın 86 m ve 92 m aralığındaki bölümünde yer alan sıkıştırılmış sert toprak zemin tamamen açığa çıkartılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda, sokak genişliği 4,7 m, batı duvar kalınlığı 75 cm, doğu duvar kalınlığı ise 85 cm olarak ölçülmüştür. Güney Agora Sokağı’nın önceki yıllarda kazılan bölümlerinde bulunan mermer taban döşemelerin devamının tespiti için sokağın 92 m ve 94 m aralığında, 2x2 m ölçülerinde bir sondaj çalışması yapılmış ve sıkıştırılmış sert toprak zemine ulaşılmıştır. Söz konusu sondajın güneydoğu köşesinden 1,0x1,0 m ölçülerinde yeni bir sondaj açılmış ve bu sondajda mermer taban döşemesi tespit edilmiştir. Sokağın doğu duvarı önünde altı adet, batı duvarı önünde ise iki adet olacak şekilde kuzey-güney yönlü uzanan toplamda sekiz adet dikdörtgen söve tespit edilmiştir. Söveler muhtemelen sokaktaki yerlerinden başka bir yere taşınmak amacıyla bir araya toplanmış ve bu haliyle kazı çalışmalarında açığa çıkartılmıştır.

            Sokağın batı duvarında tespit edilen ve traverten, tuğla ve çaytaşı yıkıntısıyla kapatılmış olan kapı açıklığı belgeleme çalışmalarının ardından açılmıştır. Kapı açıklığının önünde, mekâna girişi sağlamak amacıyla yapılmış olan iki adet basamak ve üst basamağın arkasında bir adet kapı eşiği açığa çıkartılmıştır. Sokakta fotoğraflarla belgelendirme ve alan temizliğinin yapılmasının ardından kazı çalışmaları sonlandırılmıştır.

 

3. Batı Hamamı’nın Kuzeyindeki Mekân Sondajı Kazısı

Laodikeia Antik Kenti’nin batısında, Batı Hamamı ve Batı Agora’nın arasında yer alan geniş düzlüğün orta kısmında yaklaşık 8-9 m yüksekliğinde ve yığma deprem molozu atıklarından oluşturulduğu düşünülen bir tepecik yer almaktadır. Söz konusu tepecik üzerinde, kentte çalışmaların başlamadığı dönemde yapılmış olan iki kaçak kazı çukurunun olduğu bölümde, dolgu yapılan tepecik altında var olabileceği düşünülen bir yapının nasıl olduğunu tespit etmek ve alanın 2024 yılı kazı çalışmalarına dahil edilmesi amacıyla 2023 yılında sondaj açılmıştır.

Sondaj çalışmalarında ortaya çıkan Hellenistik Dönem’den itibaren devam eden seramik parçaları, mermer döşeme- kaplama parçaları, çatı sistemine ait tuğla kiremit parçaları ve yapı harçlarının kalıntılarına bakıldığında bu tepenin kentte meydana gelen büyük depremler sonucunda yıkılan yapıların kalıntı molozlarının döküldüğü dolgu malzemeden oluşan bir tepe olduğu anlaşılmıştır. Sondaj çalışmasında doğudan batıya doğru 4,30 m’sinde, kuzey-güney yönlü uzanan ve güney ucundan güneybatıya doğru devam eden kentin terk ediliş zamanıyla bağlantılı bir duvar tespit edilmiştir. Batı Hamamı’nın Kuzeyindeki Mekân Sondajında yapılan kazı çalışmaları fotoğraflarla belgelendirme ve alan temizliğinin yapılmasının ardından tamamlanmıştır.

 

   

 

4. Asopos Köprüsü Kazı ve Restorasyon Çalışmaları 

              Asopos Köprüsü Kazı Çalışmaları

Asopos vadisinin doğu-batı yönünde iki yakasını birleştiren yaklaşık 171 m uzunluğundaki köprü, statik açıdan üç (orta, doğu ve batı) bölümlü olarak tasarlanmış, dörtgen kesme traverten bloklardan yapılmıştır. Merkezde beş kemer gözlü olarak planlanan vadi içinde nehrin aktığı orta bölümde dört serbest ayağın taşıdığı üç kemer, iki yanda yer alan serbest ayakların kemerleri ise batı ve doğudan gelen istinat (tempan) duvarları üzerine bindirilmiştir. Vadinin doğu ve batı yamaçlarından merkeze doğru uzanan çift sıra istinat (tempan) duvarlarının iç kısımları statik açıdan güney-kuzey yönünde merdiven şeklinde bölümlenerek içi çay taşı ve kumla doldurulmuştur. Ortalama 1.0x0,56 m ile 0,80x0,55 m ölçülerindeki bloklarla bindirme tekniğiyle örülen duvarın bir bölümü Karakova-Goncalı Mahallesine ulaşımı sağlayan asfalt yol ve 1889 yılında açılan tren yolu yapımı sırasında tahrip edilmiştir. Vadinin doğu yamacında yer alan iki sıra istinat duvarının kuzey ve güney uzantıları opus caementicium (çay taşı+kireç harcı) tekniği kullanılarak örülmüştür. Her iki çay taşı örgü duvarın arası ise doğu yamaçta sağlamlığı arttırmak amacıyla sıkıştırılmış toprak ile doldurulmuşdur. Köprünün opus caementicium tekniğindeki örülen doğu istinat duvarlarının her iki yanında, tonozlu tuğla+çay taşı örgülü mezar yapıları net biçimde görülebilmektedir.

Laodikeia Antik Kenti 1. Derece Arkeolojik Sit alanı içinde kalan ve Lambalar Mevkiinde yer alan Asopos Köprüsü, vadinin iki yakasını birleştiren ve batı yoluna ulaşımı sağlayan önemli bir Roma yapısıdır. Köprünün hazırlanan restorasyon projesi Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 14.07.2021 tarih ve 12239 sayılı kararı ile onaylanmıştır.  Asopos Köprüsü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Tarihi Köprüler Dairesi Başkanlığı tarafından ihaleye verilmiş olup kazanan Zeydanlı firması tarafından kazı ve restorasyon çalışmaları yapılmaktadır. Asopos Köprüsünde yürütülen restorasyon çalışmaları kapsamında revize restorasyon projesi hazırlanarak Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29.09.2023 tarih ve 15921 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Kazı ve restorasyon çalışması Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü, Tarihi Köprüler Şube Müdürlüğü ve Kazı Başkanlığı denetiminde halen devam etmektedir.

Asopos Köprüsü’ndeki 2023 yılı kazı çalışmaları batıdan 2. sıra ayağın güneydoğusunda 5x10 m’lik açma sınırı belirlenmesinin ardından doğu istikametinde başlamıştır. Ayrıca köprünün doğu ucunda bugünkü Karakova-Goncalı asfaltının batısında çift sıra kesme traverten bloklar ile örülen doğu-batı doğrultulu istinat (tempan) duvarının güneyinde, doğudan başlanan çalışmalar batı istikametinde eşzamanlı olarak yürütülmüştür. Merkezdeki ana kemeri taşıyan ve diğer kemer açıklıklarına göre daha geniş ayaklar arasında yer alan bloklarının bir bölümünün, yüzeyde yıkıldığı şekliyle günümüze kadar ulaştığı tespit edilmiştir.  Söz konusu bloklar belgelendirme çalışmalarının ardından alanın kuzeydoğusundaki tasnif alanına taşınmıştır. Bu alanda sürdürülen çalışmalar sonucuna göre ana kemere ait traverten blokların kemeri taşıyan ayaklar arasında kuzey-güney doğrultulu ve sıralı bir şekilde yıkıldığı tespit edilmiştir. Kemeri taşıyan doğu ve batı ayak arasında gerçekleştirilen kazılarda, doğu ayağının güney cephesine bitişik inşa edilmiş bir selyaran düzenlemesi açığa çıkarılmış olup ana kemeri taşıyan batı ayağın güney cephesinde açığa çıkarılan selyaranın merkezde ana kemeri taşıyan her iki ayağın güney cephesine inşa edildiği, diğer ayaklarda ise bu düzenlemenin yer almadığı tespit edilmiştir.

Merkezde yer alan ana kemer açıklığında yürütülen kazı çalışmalarında kemer ve üzerindeki istinat (tempan) duvarına ait toplam 178 adet traverten blok açığa çıkarılmıştır. Ana kemeri taşıyan doğu ayağının doğusunda yürütülen çalışmalarda ise kemer ve istinat (tempan) duvarına ait toplam 143 adet traverten blok gün yüzüne çıkarılmıştır. Batıdan 1. ve 2. sıra ayaklar arasında yürütülen çalışmalarda ise toplamda 55 adet traverten blok yıkıntı halinde ortaya çıkarılmıştır. Doğudan 1. sıra ayağın doğu cephesine bitişik inşa edilen doğu-batı doğrultulu olarak uzanan istinat (tempan) duvarının kuzey ve güney cephelerinde eş zamanlı olarak kazı çalışması gerçekleştirilmiştir olup duvarın güneyinde yürütülen çalışmalarda duvara ait yıkıntı şeklinde çok sayıda traverten blok ile köprüye ait 11 adet parapet babası ve bir adet birleştirilebilecek şekilde tama yakın, iki adet pantograf ile tamamlanabilir durumda olan toplam 3 adet parapet bloğu açığa çıkarılmıştır. Aynı alanda yürütülen çalışmalarda tempan duvarının 5,60 m güneyinde iki adet traverten lahit mezar teknesi ve bir adet lahit kapağı açığa çıkarılmıştır. Söz konusu mezarlar batı yamaçta yer alan tonozlu ve freskli mezar örneğinde olduğu gibi köprünün her iki yamacında da mezar ve kalıntılarının varlığını göstermektedir.

            Doğudan 1. sıra ayağın güneydoğusunda yürütülen kazı çalışmalarında ayağın güneydoğu köşesinin 1,50 m doğusunda doğu-batı doğrultulu olarak uzanan traverten istinat duvarında bir kemer geçişi açığa çıkarılmış olup 3,40 m genişliğindeki kemer; 50x55 cm ölçülerindeki traverten bloklar ile derz boşluklarını terazilemek maksadıyla küçük boyutlu çay taşı+kireç harcı kullanılarak örülmüş ve içerisinde 1,45 m açıklığa sahip bir kemer örgüsü daha inşa edilmiştir. Söz konusu düzenleme bir kemer içerisinde yer alan tonozlu bir kanal yapısıdır ve büyük olasılıkla köprünün kuzeydoğusunda yer alan bir işlik ya da değirmene su iletimini sağlayan kanala ait olmalıdır. Asopos Köprüsü’nde yürütülen kazı çalışmaları tamamlanmıştır.

 Asopos Köprüsü Restorasyon Çalışmaları

2023 yılı ortalarında kazı çalışmalarının tamamlanması ve köprü ayaklarının tamamen açığa çıkarılmasının ardından köprü ayaklarını oluşturan blokların restorasyonunun yapılarak yeniden kullanıma hazır hale getirilmesi amacıyla ayaklara ait özgün bloklar önce drone ile detaylı hava fotoğraflarının çekilmesinin ardından lazer scanner tarayıcı ile taranarak restorasyon öncesi mevcut durum belgelendirilmiştir. Daha sonra vinç yardımıyla sıralı bir şekilde yerlerinden kaldırılarak köprünün kuzeydoğusunda tasnif edilmiştir. Roma köprüsünde antik dönemde yaşanan şiddetli depremlere bağlı oluşan tahribatta ayağın üst sıralarını oluşturan blokların birbirlerinden ayrıldığı ve derz aralarının yer yer 10 ile 25 cm’ye kadar açılmış olduğu tespit edilmiştir. Özellikle yapının bölgede yaygın kullanılan traverten bloklardan yapılmış oluşu, zamanla gözenekli yapısından kaynaklı kırılmalar ve dağılmalar olduğu tespit edilmiştir.  

           Ana Kemeri Taşıyan Doğu Ayak

Ana kemeri taşıyan doğu ayakta yürütülen çalışmalarda elde edilen verilere göre söz konusu ayakta antik dönemde yaşanan depremler ve bu depremlere bağlı tahribatın mevcut diğer ayaklara nispeten daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Kazı çalışmalarında güney cepheye ait blokların bir bölümünün ayağın güneydoğusuna dağınık halde yıkıldığı gözlemlenmiştir. Bu alanda gerçekleşen kazılarda açığa çıkarılan traverten blokların ayak üzerinde ait olduğu sıra ve konumları restorasyon aşamasında tespit edilerek özgün yerlerine yerleştirilmiştir. Antik dönemde yaşanan yıkıcı depremler nedeniyle söz konusu ayağın taban sırasından itibaren kuzeydoğu-güneybatı ekseninde yaklaşık 20 cm kadar yer değiştirerek kaydığı tespit edilmiştir. Depremler nedeniyle oluşan bu tahribat ana kemeri taşıyan doğu ayağın doğusundaki açıklıkta güneyden kuzeye doğru 0,30 m ölçüsünde bir daralmaya sebep olmuştur.

Ana kemeri taşıyan doğu ayakta taban sırasıyla birlikte toplam 14 sırayı oluşturan bloklarda restorasyon işlemi uygulanmıştır. Bloklarda 77 parça yapıştırma, 49 parça pantograf tümleme işlemi uygulanmıştır. Söz konusu ayağa ait özgün blok sayısı 154 olup 46 adet yeni traverten blok kullanılmıştır. Son sırayı oluşturan blokların bir kısmı ana kemer tamamlandıktan sonra yerleştirilecek olup mevcut haliyle ayaktaki blok sayısı 200’dür. Yüzdelik hesaplamaya göre ayağı oluşturan 200 adet blokta yeni blok oranı %23, özgün blok oranı ise %77 olarak hesaplanmıştır.

               Ana Kemeri Taşıyan Batı Ayak

Ana kemeri taşıyan doğu ayak ile beraber eş zamanlı olarak yürütülen batı ayaktaki çalışmalarda edinilen izlenimlere göre batı ayakta,  doğu ayağa kıyasla deprem tahribatının daha az görüldüğü, söz konusu ayağı oluşturan bloklardaki yıpranma ve parça kaybının doğu ayağa nispeten daha az olduğu gözlemlenmiştir. Taban sırasını oluşturan blokların birbirlerine 25x5 cm ile 28x5 cm arasında değişen ölçülerde demir+kurşun kenetlerle bağlandığı tespit edilmiştir.  Taban sırasında açığa çıkarılan blokların birbirlerine çelik  kenetlerle bağlanmış olması ve söz konusu sıranın kuzey cephesini oluşturan iki blok haricinde restorasyona engel teşkil edecek bir tahribat olmaması nedeniyle taban sırasındaki bloklar yerlerinden kaldırılmamıştır. Ana kemeri taşıyan batı ayakta taban sırasıyla birlikte toplam 11 sırada restorasyon işlemi uygulanmıştır. 74 parça yapıştırma, 34 parça ise pantograf tümleme yapılmıştır. 144 özgün bloğun yer aldığı ayakta 13 adet yeni blok kullanılmış olup mevcut haliyle ayaktaki blok sayısı toplam 157 adettir.  Ayakta kullanılan yeni blokların oranı %8, özgün blok oranı ise %92’dir.

               Doğudan 1. Sıra Ayak

       Doğudan 1. sıra ayak batı-doğu istikametinde uzanan doğu tempan duvarına bitişik inşa edilmiştir. Ayağın restorasyon öncesi mevcut durumu göz önüne alındığında yaşanan şiddetli depreme bağlı olarak blokların birbirinden ayrılarak 0.15 ile 0.45 m arasında değişen boşlukların oluştuğu ve ayağın üst sıralarını oluşturan bloklarda ise kuzeydoğu-güneybatı ekseninde yaklaşık 0.40 m kadar bir sapmanın varlığı söz konusudur. Ayrıca bloklarda yoğun parça kayıpları yanı sıra kırık ve çatlaklar mevcuttur. Çalışmalar sırasında söz konusu ayağın taban sırası batı cephe bloklarında antik dönemde kenet yapılması amacıyla açılan fakat kenet demiri ve kurşun uygulamasından vazgeçilen kenet yuvası ve kenet yeri çiziminin yer aldığı iki traverten blok çalışmalar sırasında tespit edilmiştir Doğudan 1. Sıra ayakta yürütülen çalışmalarda elde edilen verilere göre mevcut ayakta daha sonraki dönemlerde bir tamirat yapıldığı düşünülmektedir. Ayağın taban sırasını oluşturan bazı blokların yeniden kullanılamayacak durumda tahrip olduğu gözlemlenmiş söz konusu blokların yerine aynı ölçülerde yeni ve uyumlu traverten blok kullanılarak bu bölümün sağlamlaştırılması yapılmıştır. Asopos Köprüsünde yürütülen restorasyon çalışmaları doğudan 1. sıra ayak ve doğu-batı doğrultulu traverten istinat (tempan) duvarında devam etmektedir.