Ana Sayfa / Laodikeia Esintileri
|  Tarihin İçinde LAODIKEIALI POLEMON Kentlerin kaderini bir insan nasıl değiştirebilir? Bu önemli sorunun cevabı tek bir kişinin bile Antik Dönemde kenti için yaptıklarına bakılırsa anlaşılabilecektir. Evet, Polemon Laodikeia’nın kaderini değiştirmiştir. Zengin, cömert, hayırsever, tıp uzmanı ve bilge bir insan olan Polemon, dünyanın gezgin Roma İmparatoru Hadrian’ın da arkadaşıdır. Polemon, Hadrian’ı Laodikeia’da ağırlamanın gururunu yaşamıştır. MS. 135 yılının bahar ayında Laodikeia’ya gelecek olan imparator için aylar öncesinden hazırlıklar başlamıştı. Polemon biliyordu ki imparatorun hoşnut olması, kentin daha da zenginleşmesi demekti. Hele düşündüğü gibi kent için imparatordan “tapınak koruyuculuğu” ayrıcalığını alırsa, Roma’ya vergi vermeyecek olan kent, Hadrian’nın himayesi altında ayrıcalıklı bir yere sahip olacaktı ve daha da zenginleşecekti. Bilge Polemon halkı tiyatroda toplayarak              imparatorun geleceğini bildirdi ve neler yapabileceklerini anlattı. Çünkü daha önce Atina’da İmparator 300 yılda tamamlanamayan              Olympeion’u tamamlatmış ve açış konuşmasını yapması için değer verdiği              Polemon’u görevlendirmişti. Çünkü imparator bilime, bilgiye ve bilge insanlara              büyük önem verirdi. Atina’da ve Efes’te büyük kütüphaneler yaptırmıştı. İşte bu              açılış sonrasında Polemon İmparatoru çok sevdiği Laodikeia’ya davet etmişti ve              Hadrian’da bu daveti kabul etmişti. Laodikeia Batı tiyatrosu tıklım tıklım              dolmuştu. Polemon’un gözlerindeki pırıltı ve heyecan, uzaktan bile              anlaşılabiliyordu. Ünlü filozof aynı zamanda bir tıp ve davranış uzmanı da              olduğundan, kalabalığı nasıl ikna edeceğini çok iyi biliyordu. ‘‘Sevgili Laodikeialılar’’ diye başladı              ve devam etti. ‘‘Sizlere çok önemli bir              müjdem var, Dünya İmparatoru Tanrısal Hadrian, gelecek baharda kentimizi              şereflendirecek. Hazırlıklarımıza şimdiden başlamalıyız, eğer İmparator              bizlerden memnun kalırsa vergiden muaf olabilir ve gelirlerimizi tamamen              kentimize harcayabiliriz’’ dedi. Kalabalık bu haberden çok mutlu olmuştu.              Çünkü Roma’nın ağır vergileri onların belini bükmüştü. Kentin diğer ileri              gelenlerinden biri olan Attalos söz aldı. ‘‘Yüce Polemon, sizin bilge ve              ileriyi gören biri olduğunuzu tüm Laodikeialalılar, Hierapolisliler,              Tripolisliler, Attoudalılar, Kolossaililer, Trapezopolisliler ve Karuralılar              bilir. Tüm Laodikeialılar sizinle birlikte hareket etmeye hazırdır’’ der.              Polemon sözüne devam eder, ‘‘Biliyorsunuz stadyumun yanındaki hamam ve kuzeydeki tiyatroların yapımı devam etmekte.              Bunların yapımını hızlandırmalıyız ve yüce İmparatora ithaf etmeliyiz. Ayrıca              kutsal alanda da imparator için bir tapınak yaptırmalıyız, bunun için ben              500.000 denarius katkıda bulunacağım’’ dedi. Bu konuşma üzerine kentin              ileri gelenlerinden Sedatius, Zenon, yün ve kumaş boyacıları başkanı ve              diğerleri söz aldı, her konuşmacı zenginliği ve bütçesi imkânlarına göre              katkıda bulunacak ve bu sayede yapıların bitiriliş süresi kısaltılacaktı. Öyle de              oldu, Laodikeia’nın çalışkan insanları el birliği ile bir yıl içinde hamam,              tiyatro ve kutsal alan içinde İmparator için bir naiskos yaptırdı, kentin              yolları, kapıları tamir edildi. İmparator ve karısı Sabina için heykeltraşlar              emsalsiz birer heykel yaptı. Polemon baharın ılık              esintileri arasında şafakla Smyrna (İzmir) limanına yanaşan ve imparatoru              taşıyan saltanat gemisini karşıladı. Onlarca boğa, koç ve keçi kurban edildi.              Polemon’un  Smyrna (İzmir)’daki sarayında              kahvaltı yapıldı. Kendisini tanrılarla eş tutan Laodikeialı bilge insan              Polemon’un aynı zamanda Roma’da da bir sarayı vardı. O gün Smyrna (İzmir)’da,              ertesi gün Sardeis’te, daha sonra Philadelphia’da kalındı. Kortej sabahın erken              saatinde Laodikeia için yola çıktı ve nihayet akşamüzeri Asopos köprüsü              geçilerek Efes kapısından kente girildi. Efes caddesinin iki yanında genç              kızlar çiçekler, çelenkler taşıyarak ve alkışlarla İmparator, karısı ve              Polemon’u karşıladılar. İmparator için onlarca boğa, koç ve keçi kurban edildi.              Şenlik karanlık olmasına rağmen, meşaleler, müzisyenler ve halaylar eşliğinde              devam etti. İmparator uzun yoldan gelmişti. Polemon’un muhteşem sarayında              ağırlandı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte stadyum tamamen dolmuştu. İmparatorun              gelişi şerefine ilk gösteriler burada başlayacaktı. Kusursuz sporcular ve              yenilmez gladyatörler İmparator için yarıştı ve dövüştü. Sonra İmparator ve              karısı için yapılan 12.000 m2lik hamamın açılışı yapıldı. Buradan Stadyum              Caddesinden Kutsal Agoraya gelindi, yol boyunca coşkulu kalabalık imparatora              eşlik etti. Kutsal Agora’da muazzam bir tören yapıldı. Onlarca kurban kesildi.              İmparator kendisi için yapılan tapınak ve içine yerleştirilen muazzam              heykelleri görünce, Polemon ve Laodikeialılardan büyük mutluluk duydu. Hele              kendisi için yapılan tiyatroya hayran kaldı. Tiyatroda 15.000 kişi toplanmıştı              ve ayakta alkışlarla imparatora sevgi gösterileri yaptılar. Tiyatro Lykos              ovası, göl ve Pamukkale manzaralıydı ve tamamen mermerden yapılmıştı. Sahneye              eşi Sabina ve Polemon ile çıkan imparator halkı selamladı. Sözlerine şöyle              devam etti. ‘‘Sevgili Laodikeialılar.              Kentinizin bana gösterdiği dostane davranış ve yaptırmış olduğunuz hamam, tapınak,              heykeller ve bu tiyatro beni çok hoşnut etti. Bu nedenle sizleri tapınak              koruyuculuğu unvanı ile onurlandırıyor ve vergiden muaf tutuyorum’’ dedi. O              anda sanki uğultu ve sevgi gösterisinden ortalık sallanıyordu. Halk ayakta ve              bitmek bilmeyen alkış tutuyor ve nâralar atıyordu. Laodikeialılar istediklerine              ulaşmış, hem hamam ve yeni bir tiyatroya daha sahip olmuştu. Her şeyden önce              artık vergi vermeyecekleri için tüm zenginliklerini kentlerine harcayacaklardı.              İşte çalışkan olma, bilgi ve bilenlerle birlikte olma, tarih boyunca              Laodikeialara hep kazandırmıştır. Şimdi bile bizler binlerce yıl sonrasında bu              muazzam yapılara hayranlıkla bakmaktayız… 
  | 
