Ana Sayfa / Batı Tiyatrosu
     Kuzey (Kutsal)  Agora’nın kuzeybatısında yer alan Batı Tiyatrosu; Hellenistik geleneğe göre  doğal zemin oyularak yapılmış, kentin erken yerleşiminin bulunduğu yönde,  öğleden sonra başlayan batı esintilerini alacak şekilde düzenlenmiştir.  Tiyatroda 2004-2005 ve 2016 yıllarında kazı ve temizlik çalışmaları  yapılmıştır. 2018 yılında Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA)’na Denizli  Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 24 ay süreli (2019-2020) bir proje  hazırlanarak, bu kapsamda tekrar kazı, temizlik ve restorasyon çalışmalarına  başlanmış olup, söz konusu proje için 6 aylık ek süre verilmiş ve çalışmalar  halen devam edilmektedir.
        Batı Tiyatrosu 8  merdiven geçişi (klimakes) ile 9 kerkidese bölünmüş olup her iki analemma  duvarının iç kısmında birer geçiş merdiveni yapılmıştır. Enine ortada tek  diazoma ile iki caveaya bölünen yapıda, alt caveada (imma cavea) 25, üst  caveada (summa cavea) 19 olmak üzere toplamda 44 oturma basamağı sırasının  olduğu çalışmalarla netlik kazanmıştır.  Roma Dönemi sahne binası daha sonra yapılarak kuzey ve güney  paradoslardan içeriye giriş sağlanmıştır. Kentin sur duvarlarıyla çevrilmesine  bağlı olarak MS 5. yy başında sahne binası surun parçası olarak  kullanıldığından, güney paradostan çıkışlar kapatılmış ve basamaklar güney  cavea sonundan giriş-çıkış sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Sahne binasının  tamamen sur olarak kullanılmasına bağlı olarak, Kuzey (Kutsal) Agora başta  olmak üzere birçok yapıdan getirilen mimari bloklar ile doldurulmuştur. Sahne  içi postskene locaları altında yer alan ve güney-kuzey yönünde uzanan koridora  üç kapı ile geçilmektedir. 2020 yılında yapılan kazı çalışmalarında bu 3  kapının geç dönem kullanımı ile ilişkili olarak çaytaşı+harç ile örülerek  kapatıldığı anlaşılmıştır. Orkestradan gösterilerin yapıldığı sahne önüne çıkış  (pulpitum) ise iki mermer merdiven basamağıyla sağlanmıştır. Orkestra içinde  etrafında yay şeklinde yağmur sularını direne eden kanal yer alır. Tiyatroda  yapılan kazı çalışmaları alt caveada yer alan oturma basamaklarının taş ocağı  olarak kullanılmasına bağlı olarak çok fazla tahrip edildiğini ortaya  koymuştur. Buna ilişkin olarak bol miktarda metal keskiler ele geçirilmiştir.  Özellikle bazı oturma basamaklarının Osmanlı mezar taşı olarak yontulduğunu  gösteren taslaklar bulunmuştur. Alt cavea çalışmaları tiyatronun mermerden  yapılan oturma basamaklarının daha fazla tahribata maruz kaldığını ortaya  koymuştur.
      Yapının sahne binasının  (skene frons) cephesindeki mimari bezemeleri ile alt caveada yer alan oturma  basamakları mermer, üst caveadakiler ise travertenden yapılmıştır. Tiyatronun  cavea (theatron) çapı 85 m olup analemma duvarı ile birlikte bu çap 96 m’ye  ulaşmakta, orkestra çapı ise 22.0 m’dir. Hellenistik Dönem’de yapılan tiyatroda  orkestra etrafına at nalı şeklindeki yarım daireyi oluşturacak şekilde şeref  koltukları (proedria) sıralanmıştır. Roma İmparatorluk Dönemi’nde ise orkestra  derinleştirilmiş ve orthostat blokları ile etrafı sınırlandırılarak koltuklar  (proedria) ilk basamak boyunca sıralanmıştır. Bu düzenlemeyle derinleşen  orkestra alanına giriş çıkış için merdiven geçişleriyle yapılmıştır. 
     Güney Ege Kalkınma  Ajansı (GEKA) projesi olarak Denizli Büyükşehir Belediyesi desteği ile  yürütülen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan sonuçlara göre, Laodikeia Batı  Tiyatrosu Hellenistik Dönem’de (MÖ 2. yy) inşa edilmiş, Augustus-Tiberius  Dönemi’nde ve Severuslar Dönemi’nde çeşitli mimari düzenlemeler yapılmış,  İmparator Valens (MS 364-378) Dönemi’nde yaşanan şiddetli depremin ardından  yıkılan sahne binası tamir edilerek yeniden yapılmıştır. MS 5. yy başında ise  sahne binası kentin yarısını çeviren sur duvarlarının bir parçası olarak  düzenlenmiştir. Olasılıkla bu düzenlemeyle birlikte yapının sadece tiyatro  olarak kullanılması sona ermiş, dini amaçlı açık hava kilisesi olarak kullanılmıştır.  MS 7. yy başında meydana gelen İmparator Focas (MS 602-610) Dönemi depremine  kadar kullanım gören tiyatro yapısı, bu dönemden sonra kentin diğer yapılarında  olduğu gibi, mermer blokları sebebiyle taş ve kireç ocağı alanlarından biri  olmuştur.
     2020 yılı Batı  Tiyatrosu restorasyon çalışmalarında üst cavea oturma basamaklarının  restorasyon çalışmaları tamamlanmış, mermerden yapılan alt cavea oturma  basamaklarının 1/3’i tamamlanmış, halen şeref locasının restorasyon çalışmaları  sürmektedir.
         2020 yılında önceki dönemlerde yapılan  çalışmalarda açığa çıkarılan diazoma (geçiş koridoru) bölümünde, diazoma  korkulukları ve taban döşemesinde yapılan restorasyon çalışmaları  tamamlanmıştır. Hellenistik Dönem geleneği olarak doğal bir yamaca  yerleştirilen oturma basamakları, yaşanan şiddetli depremlerin de etkisi ile  yoğun tahribata uğramış, büyük oranda yerlerinden kaymış ve bazıları ise  orkestra bölümüne yuvarlanarak tamamen tahrip olmuştur. Adeta bir domino etkisi  ile yerinden oynayan her bir blok, bir diğer bloğu da olumsuz etkilemiştir. Bu  aşamada diazoma korkulukları ve diazoma taban döşemesi de yıkıntı ve  dalgalanmaya uğramıştır. Üst cavea bloklarının yerlerine yerleştirilebilmesi ve  sağlamlaştırılabilmesi amacıyla, yerlerinden oynayan diazoma korkulukları, üst  yüzlerinden birbirlerine çelik kenetler ve kurşun ile sabitlenmiştir. Üst  caveada sırasıyla kuzeyden güneye doğru 8.,7. ve 6. kerkideslerin tamamlanan  diazoma ve kerkides bölümlerinin ardından, 5., 4., 3., 2. ve 1. kerkideslerin  diazoma bölümü restorasyonu da tamamlanmıştır. Diazoma korkulukları arkasında kalan bölüm ise çaytaşı ve traverten taşlar ile  doldurulup, 1/5 oranında hidrolik kireç+kaymak kireç kullanılarak hazırlanan  harç yardımı ile blokaj işlemi yapılmıştır. Ayrıca bu bölümlerde kırık haldeki  bloklarının parçaları bulunarak epoksi ile yapıştırılmıştır. Bu blokaj ve kenet sistemi ile tiyatroda ilerleyen  dönemlerde oturma basamaklarının direkt olarak doğal zemine  yerleştirilmelerinden kaynaklı yaşanabilecek çökme ve kaymaların engellenmesi  amaçlanmıştır. Yastık ve taç bloklarının yerlerine konulması ve profillendirme  işlemleri ile birlikte bu alandaki çalışmalar tamamlanmıştır. 
      2020 yılında üst  caveada restorasyon çalışmalarının yürütüldüğü bir diğer alan, tiyatronun  güneybatı sınırını oluşturan cavea uca olarak adlandırılan analemma duvarıdır.  Bu duvara ait blokları açığa çıkarmak ve güney paradosun sınırlarının tam  olarak belirlenebilmesi açısından söz konusu duvarın hemen güneyinde yer alan  alanda kazı çalışması gerçekleştirilmiştir. Geç dönemde yapılan düzenlemeyle  güney cavea yayının diazomanın yer aldığı güneybatı ucu daraltılarak burada dar  bir sokak oluşturulmuştur. “Güneybatı Sokak” olarak isimlendirilen ortalama  2.90 m genişliğindeki sokak içerisinde yıkılmış halde bulunan, güney analemma  duvarına ait düzgün kesilmiş traverten bloklar, fotoğraf ve numaralandırma  işlemlerinin ardından yerine yerleştirilmiş ve sabitlenmiştir. Bu aşamada  restorasyon esaslarına bağlı, belirleyici bir unsur olarak, yıkıntı haliyle  yerleştirilen bloklar ile mevcut hali ile bulunmuş bloklar arasına 1 sıra tuğla  plaka yerleştirilmiştir.
        Üst caveada yapılan  restorasyon çalışmalarında kırılan oturma basamakları birleştirilmiş, eksik  olan kısımları pantograf tekniği ile tamamlanmıştır. Üst caveada kerkideslerde  yaklaşık %5’e tekabül eden ve analizi yapılarak tiyatronun dokusuna ve rengine  uygun yeni travertenden seçilmiş oturma basamaklarının profil düzenleme ve  mucarta (eskitme-taraklama) işlemleri yapılmıştır. Ayrıca yeni koyulan  bloklarda elle mucarta işlemi yapılarak, taşın yüzeyindeki parlaklık  giderilmekte ve orijinal taşlar ile daha fazla uyumu sağlanmıştır.
       2020 yılında daha sonra  yapılacak olan sahne binası restorasyon çalışmalarına uygun ortamın sağlanması  ve gerekli verilerin elde edilmesi amacıyla, sahne altında yer alan 2.50 m  uzunluğa, 2.60 m genişliğe sahip tonozlu koridor kazı çalışmaları ile tamamen  açığa çıkarılmıştır. Çalışmalar sırasında tonozlu  koridor içerisinde, sahne binasında kullanılmış farklı dönemlere ait çeşitli  mermer mimari bloklar yıkıldığı hali ile açığa çıkarılmış, üç boyutlu  çizimlerinin yapılması ve sahne binası restorasyon çalışmasında kullanılmak  üzere tasnif alanına taşınmıştır. Sahne binasını ortalayacak şekilde batı  yönüne, Loca 4’ün altına konumlanmış ve tuğla kemerden örülmüş 1.60 m  genişliğinde kemerli bir kapı ile girişi sağlanan, doğu batı yönlü traverten  tonozlu koridor içerisinde çalışmalara devam edilmiştir. Yapılan çalışmalarda,  6.90 m x3.10 m ölçülerindeki tonozlu mekanın tam orta kısmına gelecek şekilde  yerleştirilmiş kuzeye ve güneye geçişi sağlayan 1.50 m genişliğindeki iki adet  kapının varlığı tespit edilmiştir. Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek çalışmada  bu iki kapının ve tonozlu mekanın açıldığı diğer localarda kazı çalışması  gerçekleştirilmesi planlanmakta olup, bu alanda 260.80 m kotunda taban  seviyesine ulaşılmasıyla çalışmalar tamamlanmıştır. 
         Sahne binası arka duvarının tam olarak  açığa çıkarılarak restorasyona hazır hale getirilmesi ve aynı zamanda bu duvarı  doğu batı yönünde kesen kentin geç dönem sur duvarının belirlenebilmesi  açısından alanda kazı çalışmasına başlanmıştır. Çalışmalar sonucunda sur  duvarının 50 m uzunluğunda ve 8 m yüksekliğindeki kısmı açığa çıkarılmıştır.  Sur duvarının düzgün kesilmiş dörtgen traverten bloklar ile örüldüğü  görülmektedir. 
         Orkestra kazı  çalışmalarında, tiyatro orkestrasının hemen önünde 1.10 m derinliğe, 0.48 m  genişliğe sahip bir su kanalı açığa çıkarılmıştır. Düzgün kesilmiş traverten  bloklar ile örülü kanalın kapak taşları da traverten bloklar ve geç dönem  düzenlemesinden kaynaklı mermer mimari bloklar ile kapatılmıştır. Bahsedilen bu  direnaj kanalının gider yönünü belirlemek ve restorasyonunu tamamlamak  amacıyla, sahne binası arkasında gerçekleştirilen kazı çalışmaları alanın kuzey  ucunda halen devam etmektedir. Kazı çalışmalarında alanda yoğun dolgu moloz ile  karşılaşılmıştır. Buradaki ana amaç kuzey parados geçişi altından verilen  orkestraya dolacak yağmur sularının direne edilmesidir. Çünkü restorasyonu  tamamlanan tiyatroda yağmur suları direkt olarak orkestraya dolacak ve bunun  için önceden tedbir alınarak ana su giderinin açılması sağlanacaktır. 
        Antik dönem tiyatroları binlerce seyirci  kapasitesine sahip olan devasa yapılardır. Bu nedenle günümüzde bu yapıların  ayağa kaldırılarak restorasyonlarının tamamlanması, zaman, süreç, finans,  malzeme tedariki, kalifiye ekip gibi birçok bileşenlerin bir arada olmasını  zorunlu kılmaktadır. Laodikeia Batı Tiyatrosu kentin önemli kamu yapılarından  birisidir. Batı Tiyatrosunun restorasyonunun tamamlanması, 2013 yılında UNESCO  Geçici Dünya Kültür Mirası listesi içinde yer alan kente ve gelen ziyaretçi  kapasitesinin artmasında büyük bir ivme kazandıracaktır. Ayrıca kente gelen  yabancı ziyaretçilerin Denizli ve ülkemizin kültürel miras zenginliklerini  tanımalarına yaymalarına da etki edecektir.
     ![]()     ![]()     ![]()     ![]()     ![]()     ![]()     ![]()  | 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 