2011 yılında Septimius Severus Nymphaeumu’nun batısındaki insulayı sınırlayan ara sokak üzerinde yapılan kazı çalışmalarında, çeşmenin batı cephesine ait depremin etkisi ile sıralı şekilde sokak üzerine yıkılan traverten bloklar açığa çıkartılmıştı.

   2012 yılında çeşme yapısının batısına herhangi bir düzenlemenin yapılıp yapılmadığı ile ilgili veri elde etmek ve yıkılmış haldeki traverten blokları orijinal yerlerine yerleştirmek amacıyla kazı ve anastylosis çalışmaları yapılmıştır. Diğer taraftan çeşmenin cephesine ait olan ve Merkezi Agora’da tasniflenen mermer mimari blokların üç boyutlu çizim ve ayrıntılı fotoğraf çekimleri, rölöve esas çizimlerinin yapılması işlemlerine devam edilmiştir.

   Anıtsal çeşmenin ana duvarlarına ait yıkıntı haldeki traverten blokların, belgeleme ve çizim çalışmalarının tamamlanmasının ardından vinç yardımı ile kaldırılmış, anastylosis esas olmak üzere duvar üzerindeki özgün yerlerine yerleştirilerek demoları tamamlanmıştır. Kaldırılan blokların altındaki dolgu toprağın temizlenmesinin ardından anıtsal çeşmenin batı cephesindeki fazla suyun tahliyesini sağlayan kanallar açığa çıkartılmıştır. Bu kanallarda iki farklı düzenlemenin yapılarak fazla suyun bir bölümünü tekrar değerlendirdiği anlaşılmıştır. Batı duvardaki iki tahliye kanalından güneydeki kanalın çıkışına yapılan künk ile fazla suyun kanalizasyona direk aktarılması sağlanmış, kuzeydeki kanala ise çiftli künk sisteminin yapıldığı tespit edilmiştir. Bunlarda biri direk kanalizasyona suyu aktarırken diğeri olasılıkla Nymphaeumun orijinal evresinde sokak üzerine yapılan küçük çeşmeye su aktarımını sağlamış olmalıdır. Alan M.S. 4.-5. yy. da yapılan çeşitli düzenlemelerle mekan olarak tekrar kullanım gördüğü anlaşılmıştır.