Ana Sayfa / Öğrenci Günlüğü
Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü son sınıf öğrencisiyim.
Laodikeia ailesiyle birlikte tam 3 sezonu geride bıraktık. Kendi adıma dolu dolu geçen üç senelik yaz sezonunun sonuna geldim.
Belki öğrenci olarak son senemi tamamlamış oluyorum ama umarım ileriki zamanlarda arkeolog olarak ta Laodikeia ailesinde kendime bir yer bulabilirim.
Arkeoloji ile burada tanıştım ve burada sevdim. Laodikeia hayatım boyunca hep özel ve farklı olacak. Bu yüzden Laodikeia için ilk göz ağrım diyebilirim. Burada olmaktan böyle büyük bir ekiple çalışmaktan çok mutlu ve gururluyum.
Başta Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal ŞİMŞEK olmak üzere, üzerimde çok büyük emeği olan, ilerde uzmanlaşmak istediğim alanı bana sevdiren, kendimi geliştirmeme büyük katkısı olan Mustafa BİLGİN’e ve diğer hocalarıma, arkeologlara, öğrencilere her şey için çok teşekkür ediyorum. Sevgilerimle...
Kübra SELÇİK
Pamukkale Üniveristesi/Arkeoloji Bölümü
Almanya’nın Bonn kentinde Arkeoloji ve Tarih bölümlerinde okumaktayım. Geçen yıl zorunlu stajımı Türkiye’de yapmaya karar verdim. Hep hayalimdi memleketimde çalışmak ve hala öyle. Başvuru için geç kaldığımdan stajyer olarak alınamadım Laodikeia’ya, fakat Celal hocamız sağ olsun, beni misafir öğrenci olarak alarak, okuduğum mesleği pratik alanda tanımamı mümkün kıldı. Geçen yıl nekropolde çalışarak en büyük ilgi alanımı keşfettim. Bu yıl ise stajyer olarak katılabildiğim için ayrıca mutluyum. Kısa bir süre burada kaldığım halde çok iyi arkadaşlar edindim ve kendimi yurt dışından gelmeme rağmen hiç yabancı hissetmedim.
Başta Celal hocamıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum, bana bu eşsiz fırsatı mümkün kıldığı için, ayrıca Esra ablaya çok teşekkür ediyorum, benimle çok ilgilendiği için. Son olarak ise hocalara, arkeologlara ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum, beni yalnız bırakmadıkları ve kendimi entegre etmeme yardımcı oldukları için. Sevgilerimle...
Aylin HAYDA
Bonn Üniversitesi
İyisiyle kötüsüyle bir kazı sezonunun daha sonuna geldik... Burada çok farklı bir ortam var. Nasıl anlatsam bir işi yapmak vardır, bir de hissetmek. Sabahın 5’inde kalkmışsın, bilmem kaç derece sıcağın altında kazma kürek ve el arabasını arkadaş olarak bilmişsin tozu, toprağı değişen ten rengini dahi sevmeye başlamışsın. Bir de bunları insanlara anlatınca “sen deli misin git tatilini yap” gibi şeyler işitmişsin, fakat daha çok heveslenmişsin. Sanırım Celal hocanın Laodikeia’yı 3. çocuğu olarak görmesinin nedeni anlıyorum. Emek istiyor, sevgi istiyor, ilgi istiyor hiç bitmeyen sabır ve heves istiyor...
Üzerimde emeği geçen ve bir hoca gibi değil de bize arkadaş, abla edasıyla yaklaşan etrafa enerji ve neşe saçan Yasemin ve Bilge hocama, hayranlıkla izlediğim ve dinlediğim Umay hocama, Arkeoloji aşkının nasıl bir şey olduğunu bizlere öğreten hepimizin hocası Celal hocama ve sayamadığım diğer tüm hocalarımıza bizlere bir şeyler öğretmek için uğraşan yeri geldiğinde açıklarımızı kapatan açma şeflerimize ve bu işi hakkıyla yapan herkese saygı ve sevgilerimle…
Gökçe BAYTAL
Pamukkale Üniveristesi/Arkeoloji Bölümü